biz böyleler varlığımıza dövüşürüz
siyahın ortasında loş bir istasyonda
değer ve ilkelerimizle övünürüz
halbuki mahkumuz kaybetmeye
yapabileceğimiz pek hamle yok çünkü
geçmesi yasak çizgilerimizle
çok uzun bir trenin son vagonuyuz
tek başımıza kalırız ayrıldığımızda
beklenti ümit ve hayalle dopdoluyuz
öyle ki koşamayız gerektiğinde
mutluluğun sırrı demişlerdi oysa ki
yanlış yazılmış hayatımızın kullanma kılavuzu